BÜYÜK AV - 20 SAİDİN


  • Bütün gece yürümüşlerdi. Rand sadece şafakta kısa bir mola vermelerine izin vermişti. O da daha çok Loial'i düşündüğü için atının üstünde altın ve gümüş kaplı sandığı içindeki boru vardı. Loial tüm gün atının yanında eyeri tutarak gitmişti. 
  • Bu mola sırasında Selene tekrar boruyu görmek istemişti. Dediğine göre son kez dokunmadan Rand'ın ellerinde. Rand bunu kabul etmez. Hançere dokunmanın hatta görmenin bile sakıncalı olduğunu düşünüyordu. Dahada ısrarcı bir tutum takınan Selene'in Aes sedai olabileceğini düşünen rant bunu ona sorar. Bu soru üzerine çok kızar Selene , belli ki Aes sedaileri hiç sevmez.  Bunun üzerine üçüne karşı biraz soğuk tutumlar sergilemeye başlar.
  • Yolcularının ilerleyen zamanlarından bir köye yaklaşırlar.  Bir handa yatakta dinlenme fikri üçünü sevindirse de kadın bu fikre sıcak bakmaz. Başta hanları pis ve sarhoş insanların bulunmasından dolayı istemez sonradan boruyu almak isteyecek karanlık dostlarının ilgisini çekmek korkar. Bunun üzerine Rant sandığı Loial'in battaniyesiyle sararlar ve bu sandığın onun eşyaları olduğunu söylemeyi teklif eder. 
  • Köye varmalarına az kala yakınlarda kocaman parlak bir nesne dikkatini çeker Rand'ın. Köye girmeden önce bunu görmek ister. Oraya vardıklarında kocaman bir çukurun içinde elinde kristal bir küre tutun bir heykel vardır. Çapı en az yirmi adım büyüklüğündedir ve onu tutan el ve baş kısmı toprak dışındadır sadece fakat kazı çalışması devam ediyordur. Bunun gibi bir şeyden zamanında kaptan Domon bahsetmişti fakat o Tremalking adasındaydı.
    - Rand 'a garip bir şeyler olmaktadır. Sanki kristal küre kendini çekmektedir. Boşluğa sarınmış fakat bırakamıyordu. Saidin onu çağırıyor küre yürek gibi atarak parlıyordu. Fakat bunu etrafındakiler göremiyor gibiydi.
    - Selene ilk kez korkmuş gözüküyordu. Buradan biran önce gitmek istiyordu. Bunun tehlikeli olduğunu söylüyordu. O kadar ki kendisiyle köye geleceğini ve bir daha borunun lafını etmeyeceği vaadini bile vermişti.
    - Rand içine girdiği garip durumdan zar zor çıkmıştı. Çıkarken de kendi kendine düşünürken son kelimeyi bağırmıştı " günde" diye . Çukurun kenarında duran grup nöbetçilerin dikkatini çekmişti. Yakalanmamak için bir an önce ayrılıp köye doğru harekete geçtiler.
  • Tremonsien adlı köye varırlar. Burada yaşayan insanlar kısa boylu , siyah gözlü ve koyu renk kıyafetler giyen insanlardı. Yabancılara rahatsız edici gözle bakmıyorlardı. 
  • Dokuz halka adlı bir hana giderler.
  • Selene Rand'a o gün hemen kendisi ile gelmesini teklif eder. Boruyu da getir sonsuza kadar seninle kalayım der. Bunun sadece bir başlangıç olacağını söyler. Rant borunun kendisine ait olmadığı gerekçesi ile bunu kabul etmez. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DÜNYA'NIN GÖZÜ - 01 BOŞ BİR YOL

DÜNYA'NIN GÖZÜ - 00 ÖNSÖZ - EJDERDAĞI

DÜNYA'NIN GÖZÜ - 2 YABANCILAR