BÜYÜK AV - 45 KILIÇ USTASI


  • Nynaeve , Elayne ve Min sabahın erken saatlerinde sokaklar da henüz fazla kişi yokken bir sul'dam ve damane'e pusu kurarlar. Nynaeve'in tek şansını vardır ve bunun işe yaramasını umut eder. Yaşanacak arbede sırasında yerel halkın Seanchanlardan uzak durma isteklerine güveniyordu. Böylece olay biraz geç duyulacaktı. Yada öyle umut ediyordu.
  • Boş sokakta uykulu şekilde ilerleyen bir sul'dam ve damane geçerken Nynaeve yönlendirerek gümüş tasmayı açmayı dener. Sul'dam Nynaeve 'in yönlendirdiğini anladığında iş işten geçmiştir. Tasma damane'in boynundan düşüp boş yola düşmüştür. Şaşkınlığı üstünden atan damane , sul'dam'ın suratına patlatıp kaçmıştır. Nynaeve ve diğerleri de yediği darbe ile sersemleyen kadının üstüne atlayıp ellerindeki çuvalı başına geçirirler. Ardından boş bir ahıra götürürler. Kadını soyduktan sonra ellerini ve ayaklarını bağlarlar.
    Nynaeve kendi üstüne uyduğu için sul'dam giysilerini giyer. Önceden damane giysilerine benzeyen bir giysi boyayıp bu binaya saklamışlardır kızlar. Bu giysiyi Elayne giyip yuları da o takacaktı. Böylece damane'lerin kaldığı binaya gizlice girip Egwene'i kurtarmayı planlıyordu Nynaeve. Fakat Nynaeve ,Elayne'nın boynuna tasmayı  takmaya kıyamaz ve bir anlık öfke ile sul'dam'ın boynuna geçiriverir tasmayı. Başta işe yaramayacağını düşünen sul'dam onlara alayla bakar fakat Nynaeve tasmayı kullanmayı çözmüştü ve tasma kadının üzerinde işe yarıyordu. 
  • Seanchanların dediğine göre tasmalar yönlendiremeyen kadınlar üzerinde işe yaramıyordu. 
  • A'dam'ı takan kadın, damane'in duygularını ve acılarını hissedebiliyordu. Ceza vermek için düşünmesi yeterliydi. Düşündüğü şey oluyordu. 
  • Seta tasmayı çıkarmaları için yalvarır. Çıkarırlarsa onları rapor etmeyeceğini ve para vermeyi teklif eder. Tasma taktıkları sul'dam dışarıda  bu halde görülmekten fena halde korkar. Bu yüzden onlarla iş birliği yapmayı kabul eder.,
  • Yakaladıkları sul'dam'in adı Seta'dır 
-------------------------------------------------------------------------------------

  • Kaptan Domon dikkat çekmeden hazırlıklara başlar. 
-------------------------------------------------------------------------------------

  • Şehre gizlice gelen Rand, Hurin,Ingtar, Mat ve Perrin borunun izini aramaktadırlar. Mat hançerin Lord Turak'ın binasında olduğunu hisseder. Binanın önü 20 asker ve 2 grolm tarafından korunuyordu. 
  • Rand geri dönüp verin ve diğer askerlerin yardımı ile almak ister boruyu fakat Ingtar vakit kaybetmemek için hemen harekete geçmek ister.
  • Binanın arka tarafında güvenlik daha zayıftır. Bir Seanchan askerini öldürerek gizlice binaya girerler. Binanın iç tarafında Turak'in makam odasına girdiklerinde Boru ve hançer hala masanın üstünde durmaktaydı. 
  • Rand pencereden baktığında damanelerin bulunduğu binayı ve eğitim gördükleri bahçeyi görür. Nasılsa orada Egwene'in olduğunu ve boynuna bir tasma taktıklarını hisseder. 
  • Tam bu sırada Lord Turak odaya girer. Turak'ın onları küçümser bir havası vardır. Turak'ın da balıkçıl nişanlı bir kılıcı vardır. Seanchan'da bunu sadece büyük kılıç ustalarına veriyorlardır. Turak davetsiz misafirlerinin cezasını kendi kesmek ister. Başının tek tarafı traşlı iki hizmetkarı kapının kenarına çömelip otururlar. 
  • Bir önceki hizmetkarı Huan esrarengiz şekilde öldürülmüştür. Bunu yapanın Fain olmasından kuşkulanıyor Turak. 
  • İlk saldırıyı hançeri alan Mat yapar. Askerin tekinin elini boruyu almaya uğraşırken hançerle çizer. Adam elinden başlayarak katrana bulanmış gibi karararak şişmiş ve ölmüştür. Bu manzara karşısında Turak dahil hepsi şaşırmıştır. 
  • Turak ile Rand , Diğer askerler ile de grubun geri kalanı savaşmaya başlar. Turak çok iyi bir kılıç ustasıdır. Rand boşluğa sarınmak istemez çünkü yakında damaneler vardır. Dayanamayıp yönlendirirse damaneler bunu hisseder ve ölümü Turak'tan olmasa bile bir damana'den olabilirdi. Başta boşluğa sarınmadan savaşan Rand iki yerinden yara almıştı. Burada ölmesinin Egwene'e bir yararı olmayacağını düşünen Rand, boşluğa sarınarak savaşmaya başlar Turak ile. Saidin'in kışkırtıcı çağrısına kulak asmadan. En sonunda çok zor olsa da Turak'ı öldürmüştü. Turak'in dövüşünü seyreden hizmetkarları ilğinç sekilde bir şey yapmıyorlardı. Turak öldükten sonra "doğumdan ölüme kadar soya hizmet ederim" deyip çıkardıkları hançerleri kendi kalplerine saplamışlardı. 
  • Hizmetkarlar da enteresandı . Ne zaman bir dövüş görseler dizlerinin üstüne çöküyor ve kafalarını yere bastırıp elleriyle kafalarını sarıyorlardı. Ne bağırıyor ne yardım istiyorlardı. Öylece bekliyorlardı. Binaya gizlice girdikleri sırada karşılaştıkları askerde hiç bağırmamıştı. Sadece savaşmıştı. 
  • Boruyu ve hançeri alan grup hızlıca binadan ayrılırlar. Rand Egwene'i kurtarmadan buradan ayrılmak istemez. 
  • Binanın önünde içeride olup bitenden habersiz bekleyen Seanchan askerlerinin yanına koşarak bir adam gelir ve sonra askerler telaşlı şekilde hareketlenmeye başlarlar. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DÜNYA'NIN GÖZÜ - 01 BOŞ BİR YOL

DÜNYA'NIN GÖZÜ - 00 ÖNSÖZ - EJDERDAĞI

DÜNYA'NIN GÖZÜ - 2 YABANCILAR