DÜNYANIN GÖZÜ - 13 SEÇENEKLER

• Moiraine sırayla herkese şifa verir. Lan gücünü harcamaması gerektiğini söylesede ona da şifa verir.
• Moiraine yorgun kalmıştır ve bu yüzden bütün gece uyumuştur. 

•  Perrin ve Mat bir iki ay son köylerine dönebilmeyi umarlar. Döndüklerinde anlatacak birçok hikayelerinin olmasından mutludurlar.

•  Bearlon yolculuğu neredeyse 1 hafta sürer.
• Lan'ın aygırının adı Mandarb dır. Kadim lisanla kılıç anlamına gelir .
• Yolculuklarında yavaş bir tempo tutmuşlardır. Muhafız onların açtıkları mesafenin iki katını aşmaktadır çünkü ileri gidip gözcülük yapıyor ara sırada geride kalıp takip eder var mı diye kontrol ediyordu.
• Muhafız tuttukları yavaş tempodan rahatsız olsa da atları yormamak gerektiği için bu hızı sabit tutuyordu. Hızlanan olursa muhafızın azarını işitiyordu, buna bazen Moiraine de dahildi. 
• Moiraine in kısrağının adı Aldieb idi. Kadim lisan'da batı rüzgarıydı anlamı. 
• Kış İkinehir de olduğu gibi Taren in kuzeyinde de yapışıp kalmıştı. 
• Bazen insanların gözlerinden sakınmak için fazladan kilometrelerce yol gidiyorlardı. 
• Muhafız yolculukları sırasında delikanlılara taşıdıkları silahları nasıl kullanacakları konusunda dersler verdi.  Hatta Aşıkta onlara ufak numaralar yapmayı öğretiyordu.
• Egwene saç örgülerinin çözmüştü. Bunu gören Rand karşı çıkmıştır. eğer kadın kurulu bunu görürse küplere bineceğini söyler. Bunun üzerine tartışmaya başlarlar ve kız Aes Sedai olmak istediğini ve onların da ancak canı isterse saçlarını öreceğini söyler. Tartışma Rand'ın Aes Sedai lerin karanlık dostu olduğunu ima etmesi ile iyice alevlenir. Egwene bir büyücünün köyü kurtardıktan ve babasını da kurtardıktan sonra böyle konuşmasına bozulur. Bu tartışmayı muhafız durdurur. Rand etrafına baktığımda herkes onları dinliyordur. 
• Mat, Taren Salı da Trolloclara izlerini kaybettirdikleri ni düşünür. Belki de onların peşinde değil büyücünün peşindeydiler. Al'vere efendini haritasına bakmıştı. Bearlon un ilerisinde Caemlyn ve İllian vardı. Oraya gidebilirlerdi. Hem Aes Sedai lerle dolu değildi orası. Tüm bunları konuşurlarken büyücü onları duymuştu. Onları fırçalar veve Eğ onların gitmek istedikleri yeri gitmelerine izin verirse karanlık varlığın onları ele geçireceğini ve o bunun olmasındansa onları kendi elleriyle yok edeceğini söyler. Tüm Grup gerilmişti. Aşık ile o gece uyumakta zorluk çekmiştir. Moiraine ilk kez o gece yardım önermemiştir. 

•  Moiraine ve Egwene günlük sohbetlerine devam etmektedirler. Rand ne konuştuklarını merak eder. Bir gece onları gizlice dinler. Fakat neredeyse yakalanıyor dur.
• Dünyada 5 güç varmış. Toprak Rüzgar Ateş Su ve ruh. Toprak ve ateşi erkekler kullanırmış. 

•  Daha önce bir köyden 2 büyücü çıkmamış. İkinehir de hala eski kalın kuvvetli olduğunu söyler Moiraine. Ama diğer potansiyelin kim olduğunu onunla paylaşmaz. Onun yolunun ayrı olduğunu söyler Egwene e.
• Egwene Aes Sedai olunca değişmekten korkmaktadır. Kötü biri olmaktan korkmaktadır. Moiraine bunun hakkında güvence veremeyeceğini , büyücülerin de diğer normal kadınlar gibi iyi veya kötü olabileceklerini söyler. Onları diğerlerinden ayıran tek şey, tek gücü kullanıyor olabilmeleri imiş. Bunun dışında diğer insanlardan bir farklarının olmadığını anlatır kıza.
• En sonunda Baerlon a varırlar. Kasabayı neredeyse 6 metre yüksekliğinde kütük duvarlarla çevirmişlerdir. 
• Yüzlerce evin bulunduğu büyük bir kasabadır. Gençler kasabanın büyüklüğü karşısında şaşkına dönerler.
• Kasabanın içinde kimseye trolloclar ve soluklar hakkında bir şey söylememesi hakkında tembihler Aes Sedai. Orada karanlık dostları olabilirmiş. Ayrıca büyücüleri de sevmezlermiş. Bu yüzden orada onları farklı isimlerle tanıyorlarmış. Alys ve Andra olarak.
• Lan Muhafız olduğu anlaşılmasın diye pelerinini değiştirir. 

•  Baerlon kapıları gün batımında gün doğumuna kadar kapalıdır.
• Avin adındaki zayıf, kırışık yüzlü kapıcı başta onları içeri almak istemez. sonradan Moiraine i görünce tanır ve yalaklanır. Kapıcıdan öğreniyoruz ki büyücü ve muhafız İkinehir e gitmeden önce burada Konaklamışlar. Onlar kasabayı terk ettikten sonra beyaz pelerinliler gelmişler. Ghealdan da ki savaşı bahane edip her şeye burunlarını sokuyorlarmış. Baerlon valisi onlardan haz etmediği için her seferinde sadece 10 tanesini içeri almaktaymış. Onlarda buna deli olmaktaymışlar. Fakat bu bile huzuru bozmaya yetiyormuş. Çoğu zaman insanları inançsızlıkla suçlayıp kavga çıkarıyorlar mış. Geri kalanı kuzeyde kamp kurmuşlar. Aes Sedai ler sahte Ejder i yakalamak için Ghealdan a gitmiş. Bu da savaşı başlatmış. Bazı büyücülerin belki de hepsinin öldüğünü duymuş. "Büyücüleri sevmeyenler var fakat onlardan başka kim durduracak sahte Ejderi" der kapıcı. Hatta bazıları gerçekten ejder olduğunu söylüyormuş. Bu adam tek gücü kullanabiliyormuş ve binlerce takipçisi varmış. Bazıları onun ve ordusunun güneye doğru Tear a harekete geçtiğini söylüyormuş.
• Beyaz pelerinliler karanlık dostlarından nefret ettikleri kadar nefret ederlerdi büyücülerden. 
• Tear fırtınalar denizi üzerindeki en büyük limandır ve Tear taşı onu koruyan kaledir. Taş'ın dünyanın kırılışından sonra yapılan ilk Kale olduğu söylenir ve bunca zamandır birçok Ordu'nun denemesine karşın düşmemiştir. Kehanetlerden biri kalenin Ejder'in halkı kaleye gelesiye kadar düşmeyeceğini söyler. Bir başkası dokunulamayan kılıç ejderin eline geçene kadar taşın düşmeyeceğini söyler. Kalenin düşüşü ejderin yeniden doğduğu hakkında en büyük kanıtlardan biri olacakmış. (Thom ) 

•  Dokunulamayan kılıç tam olarak ne bilmiyor Thom. İçkale'nin merkezinde duruyormuş. Oraya yüksek Lordlardan başka kimsenin girmeye yetkisi yokmuş. Onlarda içeride ne olduğundan bahsetmiyorlar mış.
•  Tear tek güç ile ilgili şeylerden Amador dan bile çok nefret ediyormuş.  Amador ışığın evlatlarının Kalesiymiş. 

•  Rand bu kehanetleri mantıklı bulmaz.
• Grup Baerlon a girdiğinde gizlice Geyik ve Aslan hanına giriş yaparlar. Hanın sahibi Fitch efendi onları beklemektedir.