YENİDEN DOĞAN EJDER 1 - 4 UYUYAN GÖLGELER

• Her şeye rağmen Perrin'i istemediği rüyalar yakalar. 
• Bir seferinde rüyasında handadır. Handa orta yaşlarına , yakışıklı sayılacak , şık kadifeler içinde bir adamla karşılaşır. Adam konuşurken göğsü acır gibi gibi elini koyuyordur. Perrin'in bir savaşçı değil bir demirci olduğunu söyler. Çok geç olmadan yolunu bulması gerektiğini söyler. ( Sanırm Ba'alzamon. Göğüsünden yara almıştı son ve orta yaşlı ve yakışıklı olduğunu biliyoruz. )
• Daha sonra görüntü değişir ve hayatında gördüğü en güzel kadını görür. Beyaz elbiseler içinde ve gümüş bir kemer takan siyah saçlı açık tenli bir kadındır. Perrin'in üstünde altın işlemeli aslan şeklinde bir miğfer ve zırh takımı vardır üstünde. Tek değişmeyen şey baltasıdır.  Kadın onun şan ve şöhret içinde olabileceğini söyler. Bir erkeğin kaderini iki elle kavraması gerektiğini,  Daha kim olduğunun yarısını bilmediğini, kaderinden döndürmeye uğraşanları dinlememesi gerektiğini söyler. Üstelik ismi Efsaneler çağının büyük kahramanları ile birlikte anılabilecekken.  Perrin şan şöhret istemediğini söyler. ( Burada ki kadının Lanfear olduğuna kuşku yok )
• Bir başka görüntüde köprülerin , kulelerin ve rampaların olduğu bir yerdedir. Gizlice üç adamı izliyordur. Adamlar aralarında tartışıyor gibidir. Adamlardan biri handa karşılaştığı kişiydi ve diğer ikisi ondan korkar gibiydi. Bir diğeri uzun boylu , esmer ve ince bir adamdı. Saçlarında ki grilik ona seçkin bir hava veriyordu. Üçüncü adam daha kısa ve daha topluydu ve saçları bembeyazdı fakat yaşlılık dokunmamış gibi dinçti.  Son iki adam bir birlerinden hoşlanmıyor gibiydiler ve diğer kişiden korkar gibiydiler. Perrin onları seyrederken bulundukları köprüye bir ateş topu gelir. Ondan sakınmak için Perrin saklanır. Sonra adamların bulundukları köprüye baktığında köprünün sadece iki ucu kalmış ve adamlardan iz yoktur. 
• Bulunduğu yerden tepeden bir rampada uzun tüylü bir kurt görür. 
• Sonra büyük bir kubbesi olan bir odadadır. İçeride kabzası aşağıda , sivri ucu yukarıda duracak şekilde havada süzülen bir kılıç vardır. Ama gerçekte bir kılıç değildi. Kabzası , demiri ve el koruma parçası cam gibiydi ,  belki de kristal dendi. Perrin ona uzandığında eli görünmez bir duvara denk geliyordu. Ne kadar zorlarsan zorla kılıca ulaşmak imkansızdı. Sonra kafasına bir fısıltı duyar. " Callandor, Beni kavrayan kaderi kontrol eder. Beni al ve son yolculuğa başla" Perrin hatırlıyordu. Bu kılıç rüyasını dört kez görmüştü fakat ilk kez bu fısıltıyı duymuştu. 
• Bu sefer farklı bir fısıltı işitir. Bu fısıltı tanıdıktır. "çarpık varlıklar geliyor kardeşim " ve uyanır.