GÖLGE YÜKSELİYOR 1 - 10 TAŞ AYAKTA


  • Rand dışarıya çıktığında kapıdaki altı Aiel , üç tane Gri adam ve Savunucuların cesetlerini görür. Taş'ın her yerinden savaş sesleri geliyordu. Taş'ın her yerinde Myrddraaller ve Trolloclar vardı. Rand koridordan koridora savaşarak koştu. Myrddralleri ve Trollocları öldürdü fakat bir çoktular. Kaledeki herkes panik içinde savaşıyor , kaçıyor ve ağlıyordu. Rand uzun süre savaştıktan sonra üç trolloc tarafından rast geliş yıkılır ve trollocun teki silahını ona saplayacakken başka bir trolloc , Rand'ı öldürecek olan trollocun kafasına tırpan benzeri silahı ile vurur. Trolloc Rand'ı kurtardıktan sonra koridorda toynaklarını takırdatarak kaçar. Koridorun ilerisinde iki Myrddraal bir biriyle savaşmaktaydı. Rand daha öncede en az iki kez iki trolloc grubunun bir biriyle savaştığını görmüştü fakat bunun kontrolden çıkan trollocların kan açlığı olarak yorumlamıştı. 
  • Rand'ın yanında tekrar Lanfear belirir. 
  • Lanfear trolloclar Rand'ı öldürecekken onu kurtarmıştı. Muhtemelen trollocun Rand'ı kurtarması ve Myrddraallarin kendi arasında savaşı Lanfear'ın işiydi. Rand bunu kadına sorduğunda, bunu böyle kabul etmemesi gerektiğini söyler. Diğerleri onun konumunu belirsiz olarak görüyorlarmış. O da öyle kalmasını istiyormuş zaten. Bir de Rand'ın kendine güvenmesini istemez kadın. Eğer ona güvenirse yelkenleri suya indirip kendini öldürte bilirmiş. 
  • Rand Lanfear'ı yönlendirerek kadını karşı duvara yapıştırıp bağlar fakat Egwene veya Elayne'ya koyduğu kalkan gibi bir şey yapamaz . Kadın güçlüdür. O da onu karşı duvara yapıştırıp orada bağlar. Kadın sonra onu serbest bırakır ve Rand'ın yaptığı bağları kendi koparır. Rand bu duruma şaşırır. 
  •  Tüm her şeyi çok daha kolay hallede bilecekken elindekilere sırtını döndüğünü söyler. Hani senin Callandor'un nerede der. Onu sırf sen aldın diye bir başka yönlendirebilen bir erkek kullanamaz mı sanıyorsun der Kadın. Rand koşarak geri odasına , Callandor'a gider. Kadın arkasından güler. 
  • Rand odasına gittiğinde Callandor hala bıraktığı yerdeydi. Rand onu alarak önüne gelen tüm Myrddraalleri ve trollocları yok etti. Onu o şekilde gören Myrddraaller bile kaçmaya kalkıyordu. Koridordan koridora koştu ama yeterli değildi. Hala Taşı Gölge döllerinden temizleyemiyordu. Bir şeyler yapmam gerek diye düşünen Rand bir çok güç çekti içine. Callandor parlıyordu. Bir süre sonra koridorların dolduran şimşekler getirdi, nasıl yaptığını bilmeden. Taşın her yerindeki Gölge döllerini bulan şimşekler. Rand onların dünyadaki tümünü bulabileceğini biliyordu ama kendide ölürdü. 
  • Her şey bittiğinden on adın ilerisinde Moiraine ona bakıyordu. Kadın ondan ürkmüş gibi yanına yaklaşmamıştı. Hatta Lan'ı da salmamıştı yanına . Moiraine , Rand'ın yaptığı şeyin mümkün olmadığını düşünüyormuş. Bunu gördüğü için şaşkındır. 
  • Rand geç kaldığını , bu kadar kişi ölmeden müdahale edebileceğini düşünerek kendini suçlar. 
  • Lan'ın dediğine göre bu akşam üstü Taş'ın rıhtımlarına sekiz büyük tahıl mavnası yanaşmış. İçleri trolloc ve myrddraal yüklü . Kimsede bu gemilerin neden yüklü olarak geldiğini sormamış veya akıl etmemiş.
    Yine olaydan iki saat önce otuz yüklü ara gelmiş. Sözde kır evinden dönen bir lordun eşyaları olduğunu söylemişler. Tabi bunların içleri de Gölge dölü doluymuş. Tabi bunlar sadece Lan'ın bildikleriymiş ve daha fazlası da olabilirmiş. 
  • Myrddraallerin kanının rengi, mürekkep rengi bir siyahtır. Onların kanı bir çeliğin üzerinden yeterince kalırsa çeliği asit gibi aşındıra bilirmiş. 
  • Her şey bittiğinde saidinin üstünde kalan lekesini hissede biliyordu Rand. Saidini saldığında yorgunluk içinde çöker. Moiraine saidar ile onun yorgunluğunun bir kısmını alır. 
  • Rand Lanfear'ın geldiğini , onunla konuştukları, onların kendisi yapmadığını söylediğini ve kedisinin de ona inandığını. Lanfaer'ın kendisine saldırmadığını ve onunda bunu yapmadığını söyler Moiraine'e. Kadın şaşırmış gibi karşılamaz. Çünkü Lanfear onu Lews Therin'i seviyormuş. En azından onu kullanmak için umudu olduğu sürece Rand'a saldıracağını sanmadığını söyler kadın. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DÜNYA'NIN GÖZÜ - 01 BOŞ BİR YOL

DÜNYA'NIN GÖZÜ - 00 ÖNSÖZ - EJDERDAĞI

DÜNYA'NIN GÖZÜ - 2 YABANCILAR