GÖLGE YÜKSELİYOR 1 - 24 RHUIDEAN


  • Mat ve Rand yoğun sisten bir duvar olan yere gelirler. İkisi de yorulmuş ve çok susamıştır. Sisin içine girdikten sonra içeride bir şehirle karşılaşırlar. Burada sis mavimsi bir renktedir ve gökyüzü bile sisle kaplıdır. Şehir yıkılmamış veya felakete uğramamış gibidir sanki öylece terk edilmiş gibidir. Yarım şekilde bırakılmış inşaatlar bile vardır. 
  • Burada yazar şehri tasvir ederken düz yüksek binalardan bahsetmiş. Bazı binaların tepelerinin sislerin üstüne çıktığın söylemiş. 
  • Buraya gelmeden önce Mat Aviendha'yı görmüştü. Deli bir kadın gibi çıplak koşuyor ve onlardan sakınıyordu. 
  • Rand buldukları bir yapay havuzdan yönlendirerek şu çıkarır. Çok derinlerde okyanus kadar tatlı su olduğunu söyler. Buradan su içerek susuzluklarını giderirler. 
  • Şehrin ortasındaki meydana gelirler. Burada Yaşam Ağacı vardır ve meydanda etrafa dağılmış ter-angrealler vardır. Rand buradan sonra yola yalnız devam etmek ister. Kendisi ile gelirse Mat'in zarar göreceğinden çekinir. 
  • Rand uzun ince sütunlara giderek gözden kaybolur. Mat onu burada bir saat beklemeye karar verir , eğer geri dönmezse yalnız geri dönecektir fakat o sırada meydanda bulunan ter-angrealler ( Mat öyle olduğunu tahnim ediyordu ) içinde , Taş'ta içine girdikleri kapı çerçevesine benzeyen kızıltaştan ter-angreal'in aynısı görür. Belki farklı bir ter-angreal olduğu için içine girmek işine yarayabilir diye düşünür. O yılan adamlara daha fazla soru sorabilmeyi umar. Üstelik bir saat olmadan geri dönebilirim diye düşür ve içine girer.
    Gerçekten işe yaramıştı. Mat farklı bir yere gelmişti fakat diğer mekandan farklı bir yerdi burası. Sekiz uçlu yıldız şeklinde bir odadaydı ve yerler cam gibi bir taştan yapılmaydı. Burada da bir süre sonra kendini başka bir yaratık karşılar. Diğer ter-angreal'in içinde karşılaştığı, yılana benzeyen adamlardan farklı duruyordu bu . Adam uzun boylu gibiydi. Bir Aielden daha uzun boylu ve daha kaslı. Omuzları dar beli için fazla geniş duruyordu. Derisi en iyi kağıt gibi beyazdı. Gümüş renk gümüş kakmalı deri kayışlar göğsüne ve kollarına çaprazlama bağlanmıştı ve siyah bir kilit dizlerine uzanıyordu. Gözleri çok iri neredeyse renksizdi, dar yüzünde derinlere kaçmış gibiydi gözleri. Kısa kesilmiş açık kırmızımsı saçları dimdikti. Kalaklarının tepesi sivri gibiydi ve sivri duran dişleri vardı. 
  • Bu adamda aynı şekilde sözleme gereğince yanında demir , müzik aleti veya ışık yapan bir nesne getirip getirmediğini sorar. 
  • Bu adamda onu uzun koridor boyunca başka bir odaya götürür. Mat buraya gelmeden önce kendisinin çıktığına benzer başka odalar ve ter-angreal  görmüştü. Bir birsinin kopyası gibiydiler. Hatta kendisinin ve eşlik çisinin ayak izleri bile vardı her birinde . 
  • Kendini karşılayan yaratığın getirdiği odada ilk odaya benziyordu. Ama o kadar büyük değildi. Burasıda sekiz uçlu bir yıldız gibiydi ve her birinin yanında uzanan kaideler vardı ve her birinde kendisine buraya kadar eşlik edene benzeyen canlılar vardı. Onlarda onun gibi beyaz ama altın kakmalı kayışlar takıyordu. Dördü erkek ve diğerleri kadındı. Mat'e " kadim anlaşma uyarınca anlaşma burada yapılır. İhtiyacın nedir? Konuş " derler. "Dokuz Ayın kızı kim neden onunla evlenmeliyim? Nasıl öleceğim ve yine yaşayacağım? Dünyanın ışığının yarısından vazgeçmek ne demek" diye sorularını sıralar Mat. Sorularına yanıt alamayan Mat asabileşir ve onara küfürler ederken isteklerde bulunur. "Benim isteğim olsaydı hafızamdaki deliklerin dolmasını isterdim. Aes Sedailardan ve Güç'ten kurtulmak isterdim. ve sizden kurtulup Rhuidean'a dönmek isterdim bir kapı açında" diye istekler sıralar küfürlerin arasında.  İlk iki isteğin ardın "oldu" diye cevap verdiler kaidelerde oturanlar ama üçüncü isteği beğenmemişler gibiydi. Zaten Mat'de bilinçsizce , sinir anında sıralamıştı hepsini. Hiç bir bedel , hiç bir şart konuşulmadan gitmek istemesini akıllıca bir davranış olarak görürler ama Aptal diye kızarlar. Ama ilk önce bedel üstünde anlaşmamanın aptalca olduğunu söylerler. Bu yüzden bedeli kendilerini belirleyeceğini söylerler. İstenenin verileceğini ve bedelin ödeneceğini söylerler ve Mat'in üzerine mutlak karanlık kapanır ve boğazında bir şey vardır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DÜNYA'NIN GÖZÜ - 01 BOŞ BİR YOL

DÜNYA'NIN GÖZÜ - 00 ÖNSÖZ - EJDERDAĞI

DÜNYA'NIN GÖZÜ - 2 YABANCILAR